Snakehead

Kız kardeşi Tse, Amerika’ya yasa dışı yollarla giriş yapan bir göçmendir. Amerika’ya gelme amacı ise kaçırılan ve New York’ta evlat edinilen kızını bulmaktır. Tse’ye bu zorlu yolculukta Tayvanlı, Yılankafa adlı bir adam destek olur. Ancak Yılankafa’nın Tse’ye yardım etmesinin nedeni, Tse’nin ona olan borcudur. Amerika sınırları içinde Tse, Yılankafa’nın çetesinin kirli işlerinde çalışmak ve hayat kadınlığı yapmak zorundadır; ayrıca borcunu ödemesi için 57.000 dolar kazandırması gerekmektedir. Çin Mahallesi’nin yeraltı dünyasında hayatta kalmak için her yolu deneyen Tse, ilk müşterisinin odasına girdiğinde yan odadan gelen kavga sesleriyle irkilir. Dışarı çıktığında meslektaşına yardım etmek için adamla çatışmaya girer ve bu yüzden mekanın yöneticisi tarafından sert bir şekilde dövülür. Bu sırada mekandaki tüm teşkilatın lideri olan Anne lakaplı Dai Mah, Tse ile mekan sahibi arasındaki ölümüne kavgaya tanık olur. Kavganın galibi olan Tse’ye, onu Amerika’ya getiren lojistik ağını FBI’a ihbar eden hainin başına gelenler gösterilir. Tse, zayıf biri olmadığını ve her türlü işe uyum sağlayabileceğini belirtir. Bunun üzerine Dai Mah, Tse’yi bir teste tabi tutar: Şarjörü boş bir silahı Tse’ye uzatarak “Aileyi satanın cezası ölümdür. Bu adam aileyi sattı, seni de sattı. Ona gerekli cezayı vermelisin” der. Tse tetiği çeker ve Dai Mah şaşkınlıkla gözlerine inanamaz. Yaşlı Dai Mah, yerini alabileceği ve işlerini emanet edebileceği güvenilir birini aramaktadır; bu kişi kendi oğulları dahil kimse değildir.